Katremiz benim dünyam sizin mutfağınız...
Hergün değişik insanlar değişik kişilikler...
Bugün, öğlen yemeği hazırlıkları bitti. Sonra abimle Katremiz'de kahvaltı yaptık. Hava güneşli ve huzur vericiydi. Abim yanımdaydı. Beni yalnız bırakmamak için, Sema için ne yapabilirim diye gelmişti. Kahvaltıda işle ilgili sohbet ettik bir de baktık öğlen olmuş. Öğlen müşterileri gelmeye başladı. Çalışanlar öğlen yemeği tatiline girmişlerdi. Bizim müdaimlerimiz var. Onlar geldi. Sağlık ocağına gelen bir bey, balıkçı komşumuz, nakliyeci komşumuz,tanımadığımız anne-kız ve bir de 70 yaşlarında bir bey ile 40-42 yaşlarında bir bayan geldi.
Bu yaşlı bey ve bayanla konuşma fırsatım oldu. Daha doğrusu kendileri o ortamı yarattı. Çayyolu Dergisindeki tanıtım sayfamdan KATREMİZ hakkında bilgi edinmişler.
Konuşmamız nereden bu konuya geldi bilmiyorum. Beyefendi, arkadaşı ile uzun yıllardır birlikte olduğunu ancak bayan arkadaşının ailesinin bu olaya karşı olduğunu söyledi. Neden miş? "Ben yaşlı olduğum için vermiyorlar. Oysa ben geceleri saymıyorum onun için kendimi 32 yaşında görüyorum " dedi. Çok güldük. Çok mutlulardı. Kahve istedi bey. Ona kendi ellerimle bir kahve yaptım. Çok hoşuna gitti. "Kendin yaptın değil mi?" dedi "Evet deyince" daha bi mutlu oldu. Sonra bir köylü kadının yaptığı kahvenin hikayesini anlattı. Kahvenin tabağını çok güzel süslediğini ve çok ilginç geldi siz de yapın dedi. Benden kaçar mı? Hemen minik canlı çingene pembesi bir çiçeği tabağının yanına koydum. Çok hoşuna gitti. Yine gülüştük. "Ben de sizin için ATATÜRK yazılı fincanla kahve getirdim deyince teşekkür etti. Bu daha da güzel dedi.
KATREMİZ'de güzel insanlarla buluşmak dileğiyle...